Ticaret Anlaşmasıyla ABD ve AB Arasındaki Dengeler Değişiyor
ABD ile Avrupa Birliği (AB) arasında imzalanan ticaret anlaşması, hangi ülkenin, hangi sektörlerde avantaj sağlayacağı veya dezavantajlı duruma düşeceği konusunda tartışmaları beraberinde getirdi.
Dün ABD Başkanı Donald Trump, AB ile ticaret anlaşması görüşmelerinin tamamlandığını ve AB ürünlerine yüzde 15 tarife uygulayacaklarını duyurdu. Trump, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile İskoçya’da gerçekleştirdiği görüşmenin ardından anlaşmanın detaylarını basın mensuplarıyla paylaştı.
BBC’nin aktardığına göre, bu anlaşmanın en büyük kazananı ABD Başkanı Trump oldu. AB ülkeleriyle yapılan doğrudan ticaret anlaşmaları, ABD’nin ekonomisine olumlu katkı yapması bekleniyor.
Öte yandan, bu anlaşma sonucunda AB’nin daha fazla taviz verdiği ve bu durumun Avrupa ekonomisini olumsuz etkileyebileceği yorumları yapılıyor. İthalat vergilerinin artışıyla beraber ABD ekonomisinin güçleneceği öngörülüyor.
ABD Vatandaşları Anlaşmanın Kaybedenleri Olabilir
Anlaşmanın kaybedenlerinin sıradan ABD vatandaşları olabileceği belirtiliyor. 2020 yılında başlayan pandemi sürecinde artan yaşam maliyetleri, AB ürünlerindeki fiyat artışıyla birlikte ABD’lilerin geçimlerini zorlaştırabilir.
AB’den ABD’ye yapılan ithalatlara yüzde 15 gibi önemli bir gümrük vergisi uygulanacak olması, tüketicilerin fiyat artışlarından etkilenmesine neden olabilir.
Piyasalar Anlaşmayı Olumlu Karşıladı
Asya ve Avrupa borsaları, anlaşmanın açıklanmasının ardından yükseliş yaşadı. Yatırımcılar için olumlu bir gelişme olan gümrük vergisinin belirlenmesi, piyasalara pozitif etki yaptı.
Avrupa Birliği Kaybedenler Arasında mı?
AB’nin, farklı çıkarlara sahip 27 üyesi tarafından onaylanması gereken anlaşma, bazı ülkeler arasında farklı tepkilere sebep oldu. AB’nin çıkarlarının riske girebileceği endişesi taşıyan ülkeler, anlaşmayı eleştirel bir bakış açısıyla değerlendirdi.
Fransa ve Macaristan Anlaşmayı Eleştirdi
Fransa Başbakanı Francois Bayrou ve Macaristan lideri Viktor Orban, anlaşmayı “boyun eğme” olarak nitelendirerek eleştirdi. Bu durum, AB içindeki bölünmelere ve çıkar çatışmalarına dikkat çekti.